Tüylü evcil hayvanlar en katı kalpleri bile çabucak kazanır. Bir kediyi okşama, kucağına alma, kucaklama ve tabii ki bu tatlı yaratığı öpücüklere boğma cazibesine çok az kişi karşı koyabilir. Ne kadar güvenli olduğunu görelim.
Evcil hayvanları öpmemeniz gerektiğini gösteren işaretler
Batıl inanca göre evcil hayvanlarınızı öpmemelisiniz. Kediler, eski çağlardan beri mistik hayvanlar olarak kabul edilmiştir. Bu durum, onlar hakkında birçok batıl inanca yol açmıştır.
Bir batıl inanca göre, bir kediyi öpmek insanın enerjisini tüketir. Gün içinde kendinizi bitkin, yorgun ve ilgisiz mi hissediyorsunuz? Belki de tüylü dostunuzu gereğinden fazla öpüyorsunuzdur?
Söylentiye göre, insanlar diğer aile üyelerine ilgi göstermeyi bırakıp, kendilerini tamamen evcil hayvanlarının insafına bırakıyorlar. Adeta onun kölesi oluyorlar ve her kaprisini yerine getiriyorlar.
Peki batıl inanç ile evcil hayvana duyulan gerçek sevgi ve ilgi arasındaki ayrımı nasıl yapabiliriz? Bu tartışmalı bir konu.
Bir başka batıl inanç da, kedilerin öpüldükten sonra koku alma duyularını kolayca kaybedebileceğidir. Veteriner hekimler bunu yalanlasa da batıl inançlar batıl inançtır. İnanıp inanmamak size kalmış.
Doktorlar ne diyor?
Batıl inançlar belirsiz olsa da, tıbbi gerekçeler çok daha ikna edici. Bazıları temiz ve bakımlı bir evcil hayvanın hastalık taşıyamayacağına inanıyor. Öte yandan bir kedi temizdir, aşıları yapılmıştır ve yürüyüşe çıkmaz. Bunda bir miktar doğruluk payı var, ancak her şey güllük gülistanlık değil.
Ev kedileri bile insan vücudu için tehdit oluşturabilir. En zararsız sonuçlar arasında ağız hastalıkları (diş eti iltihabı, stomatit) veya bağırsak enfeksiyonları yer alabilir. Diğer hoş olmayan sürprizler arasında şunlar yer alabilir:
- helmintler;
- mantar hastalıkları (örneğin liken);
- veba;
- toksoplazmoz;
- stafilokok;
- kedi tırmığı hastalığı (döküntü, alerjik reaksiyonlar).
Hayvanın uygun şekilde bakımı, yıllık koruyucu muayeneleri, aşıları ve kişisel hijyen kurallarına uyulması yukarıdakilerin önlenmesine yardımcı olacaktır.
Ancak yine de potansiyel tehlikeyi hatırlamakta fayda var. Risk altında olanlar arasında bağışıklık sistemi zayıf olanlar, çocuklar ve hamile kadınlar yer alıyor. Sonuçlarından kaçınmak mı istiyorsunuz? Önlem alın:
- Sağlık durumlarını yeterince bilmediğiniz sokak hayvanlarını veya başkalarının hayvanlarını öpmeyin;
- Hayvanla yakın temastan sonra ellerinizi yıkayın;
- Evcil hayvanınızın yemek masasında yürümesine izin vermeyin;
- her 3 ayda bir antihelmintik profilaksi uygulayın;
- su ve yemek kaplarını iyice yıkayın;
- Kum kabını her gün temizleyin ve sonrasında ellerinizi iyice yıkayın. Bu, özellikle toksoplazmoza karşı bağışıklığı olmayan hamile kadınlar için önemlidir. Bu sorumluluğu şimdilik diğer aile üyelerine devretmek en iyisidir.
Peki kedinizi öpebilir misiniz, öpemez misiniz?
Evcil hayvanlar böyle bir sevgiyi takdir eder mi? Ne yazık ki, çoğu zaman etmezler. En azından soğuk ve kayıtsız bir tepki bekleyin. Hayvanlar, insan sevgisinin bu ifadesini anlamazlar. Hatta çoğu bunu saldırganlık, kaçınmaya çalışma, kaygılanma veya tırmalayıp tıslayarak karşılık verme olarak görür.
Masum öpücükler bir kedi için stres kaynağı olabilir. Bir kediyi memnun etmek istiyorsanız, onun bakış açısından, başka yöntemler seçmeniz daha iyidir. Ona en sevdiği ödül maması verin, kulağının arkasını kaşıyın, okşayın veya daha da iyisi, siz yokken sizi özleyen kedinizle oynayın.
Sevgi için doğru zamanı seçin. Evcil hayvanınız açsa veya koşturuyorsa, muhtemelen heyecanlanmayacaktır. Ancak, iyi beslenmiş ve uykulu bir kedi, ilginizi çekmekten ve minnettar bir mırıltıyla sizi ödüllendirmekten fazlasıyla mutlu olacaktır.
Kısacası, kedinizi öpmenin uygun olup olmadığı sorusuna kesin bir cevap yok. Elbette, kimse bunu kesinlikle yasaklayamaz; bu, her bir sahibin kendi tercihine ve sevgi seviyesine bağlıdır. Ancak, hem sizin hem de evcil hayvanınız için keyifli olacak dokunsal temas sağlamanın başka yollarını bulmak en iyisidir. Evcil hayvanlarınızı sevin ve bu sevginin karşılığını alın.
